Şu anda, piyasanın Fed'in Eylül ayında faiz oranlarını düşürmesi yönündeki beklentileri neredeyse zirveye ulaştı ve birçok ses faiz indirimi olasılığının %90'ı aştığını söylüyor, ancak bu neredeyse tek taraflı yargının toplu bir yanlış hesaplama olması muhtemel. Aslında, Wall Street kurumları sessizce geri çekiliyor, sadece perakende yatırımcılar hala çılgınca akın ediyor ve iki taraf arasındaki farklılıklar tarihi uç noktalara ulaştı. Daha da önemlisi, en son enflasyon, istihdam verileri ve tarifelerin potansiyel etkisi faiz indirimini desteklemiyor.
Cuma günü, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell, küresel merkez bankası yıllık toplantısında bir konuşma yapacak. Onun temel niyeti, belki de piyasanın faiz indirimine dair hayallerini kendi elleriyle kırmaktır. Eğer bu sırada körü körüne trende kapılırsanız, muhtemelen piyasa tarafından sert bir şekilde "biçileceksiniz". Şimdi, bu "faiz indirim tuzağını" sert verilerle analiz edelim, neden Powell'ın "ağır sinyaller" verebileceğini, Eylül'de faiz indirim olasılığının neden büyük ölçüde azalabileceğini ve sıradan insanların nasıl tepki vermesi gerektiğini görelim.
Öncelikle, piyasa neden faiz indirimine bu kadar hevesli? CME FedWatch aracıyla yapılan değerlendirmelere göre, yatırımcılar Eylül ayında faiz indiriminin olma olasılığını %92’ye kadar yükseltti; bu da hemen hemen herkesin Federal Rezerv'in gelecek ay kesinlikle faiz indireceğine inandığı anlamına geliyor. Ancak tarihi deneyim bize gösteriyor ki, piyasa beklentileri ne kadar uyumlu olursa, hata yapma olasılığı o kadar artar - Federal Rezerv asla piyasanın "senaryosuna" göre hareket etmez. 2023 Haziran'ında piyasa, Federal Rezerv'in yakında faiz indireceğine kesin gözüyle bakıyordu, ancak Powell şahin sinyalleri verdi; 2024 Ocak'ında piyasa Mart ayında faiz indirimi yapılacağına inanıyordu, fakat Federal Rezerv Haziran'a kadar harekete geçmedi. Bu sefer, tarih muhtemelen tekrar edecek, çünkü en son ekonomik veriler faiz indirimini desteklemiyor.
Üç büyük delil, faiz indirimi koşullarının geçerli olmadığını kanıtlıyor:
- Temel enflasyon yeniden yükseliyor, Federal Rezerv (FED)'in en çok endişelendiği "süper temel enflasyon" hızla artıyor. Temmuz ayı Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) verileri açıklandıktan sonra, birçok kişi toplam enflasyonun %2.7 olduğunu görüp, enflasyonun soğuduğunu ve faiz indirimlerinin kesinleştiğini düşündü. Ancak gerçek şu ki, enerji ve gıda hariç temel enflasyon yıllık %3.1, aylık %0.3 ile hızlanıyor; daha sorunlu olan ise, hizmet sektörü enflasyonunu yansıtan "süper temel enflasyon"un aylık %0.55 oranında fırlaması. Bu enflasyon, maaş artışlarıyla son derece bağlantılı; bu noktada faiz indirimine gitmek, durumu daha da kötüleştirir. Powell çoktan belirtti, enflasyon %2'ye dönmeden kolayca faiz indirimine gitmeyecek; şimdi temel enflasyon düşmek yerine artıyor, Eylül ayında faiz indirimi neredeyse imkansız. - Gümrük "bombası" henüz patlamadı, önümüzdeki birkaç ayda ürün fiyatları fırlayabilir. Biden yönetimi bu yıl Çin elektrikli araçları, yarı iletkenler ve çelik üzerine gümrük vergisi getirdi, ancak maliyetleri henüz fiyatlara tamamen yansımadı. Pasifik Yatırım Yönetimi Şirketi'nin (PIMCO) son raporu, gümrük vergisi etkilerinin gecikmeli olduğunu uyararak, önümüzdeki birkaç ayda ürün enflasyonunun aniden geri döneceğini belirtiyor. Eğer Federal Rezerv (FED) Eylül'de faiz indirirse, bu tam olarak gümrük vergisinin yol açtığı fiyat artışı dalgasıyla çakışabilir, enflasyon ikinci bir patlama yaşayabilir. - İstihdam piyasası "çökmüş" değil, işsizlik oranı hala tarihi düşük seviyelerde. Piyasalarda istihdamın yavaşladığına dair spekülasyonlar olsa da, gerçek durum işsizlik oranının hala %4'ün altında ve saatlik ücret artış hızının %4,1'e ulaştığıdır. Federal Rezerv'in Temmuz ayı toplantı tutanakları, iki yönetim üyesinin faiz indirimine açıkça karşı çıktığını gösteriyor; bu kişiler, istihdam piyasasının hala güçlü olduğunu ve faiz indiriminin enflasyonun yeniden canlanmasını tetikleyeceğini düşünüyor.
Yukarıda belirtilenler ışığında, enflasyon tam olarak soğumadı, istihdam piyasası sağlam, gümrük tarifesi riski henüz serbest bırakılmadı, bu üç faktörün birleşimi, Eylül ayında faiz indiriminin "kapalı olduğu" anlamına geliyor.
Sonraki adımda Powell'ın muhtemelen vereceği "ağır sinyalleri" analiz edelim. Küresel Merkez Bankaları Yıllık Konferansı'ndaki temel hedefi oldukça net: piyasanın faiz indirimine dair beklentilerini baskılamak. Morgan Stanley'in iç raporu, Powell'ın faiz indirimine yeşil ışık yakmayacağını, aksine "veri bağımlılığına" vurgu yaparak piyasayı soğutacağına işaret ediyor. Bu, şunu ifade ediyor:
- O, Eylül'de faiz indiriminin olup olmayacağını belirlemenin Ağustos verilerine bağlı olduğunu ifade edebilir, ancak Ağustos'taki Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) ve istihdam verileri Eylül'de açıklanacak, bu da Eylül'deki faiz indirimi olasılığını aniden yarıya indirecektir. - Enflasyonun hala risk taşıdığını ima edecek ve piyasalara fazla iyimser olmamaları konusunda uyarıda bulunacak. - O, Trump'ın eleştirilerine dolaylı cevap verebilir - son zamanlarda Trump, "Powell'ın faiz indirimlerini çok yavaş yaptığı" konusunda defalarca suçlamalarda bulundu ve Federal Rezerv'in siyasi müdahalelerden etkilenmediğini kanıtlaması gerekiyor.
Eğer Powell şahin bir sinyal verirse ve enflasyon riskini vurgularsa, piyasa muhtemelen şöyle tepki verecek: ABD hisse senetleri, özellikle emlak ve teknoloji hisseleri büyük düşüşler yaşayabilir, dolar büyük olasılıkla güçlenecek, altın ve bitcoin kısa vadede çökebilir, çöp tahvilleri, REIT'ler gibi faiz oranlarına duyarlı varlıklar büyük risklerle karşılaşacak.
Şu anda pazar iki büyük kampa bölünmüş durumda: bireysel yatırımcılar faiz indirimine çılgınca bahis yapıyor (Amerikan bankalarının verilerine göre, bir hafta içinde 21 milyar dolar Amerikan hisse senedi fonlarına akış oldu, bireysel yatırımcılar gayrimenkul hisseleri ve kripto para satın alarak Federal Rezerv'in "likidite sağlamasına" bahis yapıyor); öte yandan Wall Street'in büyük bankaları sessizce geri çekiliyor (Barclays, Bank of America ve Morgan Stanley "faiz indirim olasılığının abartıldığını" uyarısında bulundu, Goldman Sachs ise müşterilerine "Eylül'de faiz indirimi olmama riskine" karşı korunma önerisinde bulundu).
Tarihsel deneyimler, bireysel yatırımcıların Wall Street ile karşı karşıya geldiğinde, nihai galiplerin genellikle kurumlar olduğunu göstermektedir. Peki, sıradan insanlar neye dikkat etmeli? Öncelikle, faiz oranlarına duyarlı varlıkların dalgalanma riskine dikkat edin; ikincisi, sonraki makroekonomik verilerin değişimini dikkatle izleyin; en önemlisi, mantıklı kalın - piyasa duygusunun etkisine kapılmamak için bu anda uyanık kalmalısınız. #BTC##Gate七月透明度报告发布#
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
1 Likes
Reward
1
2
Repost
Share
Comment
0/400
LuckAndFortuneComeTo
· 08-19 15:22
Harika harika, her gün paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Başarılı olanlardan öğrenmek için teşekkür ederim, büyük sevginiz için.
Şu anda, piyasanın Fed'in Eylül ayında faiz oranlarını düşürmesi yönündeki beklentileri neredeyse zirveye ulaştı ve birçok ses faiz indirimi olasılığının %90'ı aştığını söylüyor, ancak bu neredeyse tek taraflı yargının toplu bir yanlış hesaplama olması muhtemel. Aslında, Wall Street kurumları sessizce geri çekiliyor, sadece perakende yatırımcılar hala çılgınca akın ediyor ve iki taraf arasındaki farklılıklar tarihi uç noktalara ulaştı. Daha da önemlisi, en son enflasyon, istihdam verileri ve tarifelerin potansiyel etkisi faiz indirimini desteklemiyor.
Cuma günü, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell, küresel merkez bankası yıllık toplantısında bir konuşma yapacak. Onun temel niyeti, belki de piyasanın faiz indirimine dair hayallerini kendi elleriyle kırmaktır. Eğer bu sırada körü körüne trende kapılırsanız, muhtemelen piyasa tarafından sert bir şekilde "biçileceksiniz". Şimdi, bu "faiz indirim tuzağını" sert verilerle analiz edelim, neden Powell'ın "ağır sinyaller" verebileceğini, Eylül'de faiz indirim olasılığının neden büyük ölçüde azalabileceğini ve sıradan insanların nasıl tepki vermesi gerektiğini görelim.
Öncelikle, piyasa neden faiz indirimine bu kadar hevesli? CME FedWatch aracıyla yapılan değerlendirmelere göre, yatırımcılar Eylül ayında faiz indiriminin olma olasılığını %92’ye kadar yükseltti; bu da hemen hemen herkesin Federal Rezerv'in gelecek ay kesinlikle faiz indireceğine inandığı anlamına geliyor. Ancak tarihi deneyim bize gösteriyor ki, piyasa beklentileri ne kadar uyumlu olursa, hata yapma olasılığı o kadar artar - Federal Rezerv asla piyasanın "senaryosuna" göre hareket etmez. 2023 Haziran'ında piyasa, Federal Rezerv'in yakında faiz indireceğine kesin gözüyle bakıyordu, ancak Powell şahin sinyalleri verdi; 2024 Ocak'ında piyasa Mart ayında faiz indirimi yapılacağına inanıyordu, fakat Federal Rezerv Haziran'a kadar harekete geçmedi. Bu sefer, tarih muhtemelen tekrar edecek, çünkü en son ekonomik veriler faiz indirimini desteklemiyor.
Üç büyük delil, faiz indirimi koşullarının geçerli olmadığını kanıtlıyor:
- Temel enflasyon yeniden yükseliyor, Federal Rezerv (FED)'in en çok endişelendiği "süper temel enflasyon" hızla artıyor. Temmuz ayı Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) verileri açıklandıktan sonra, birçok kişi toplam enflasyonun %2.7 olduğunu görüp, enflasyonun soğuduğunu ve faiz indirimlerinin kesinleştiğini düşündü. Ancak gerçek şu ki, enerji ve gıda hariç temel enflasyon yıllık %3.1, aylık %0.3 ile hızlanıyor; daha sorunlu olan ise, hizmet sektörü enflasyonunu yansıtan "süper temel enflasyon"un aylık %0.55 oranında fırlaması. Bu enflasyon, maaş artışlarıyla son derece bağlantılı; bu noktada faiz indirimine gitmek, durumu daha da kötüleştirir. Powell çoktan belirtti, enflasyon %2'ye dönmeden kolayca faiz indirimine gitmeyecek; şimdi temel enflasyon düşmek yerine artıyor, Eylül ayında faiz indirimi neredeyse imkansız.
- Gümrük "bombası" henüz patlamadı, önümüzdeki birkaç ayda ürün fiyatları fırlayabilir. Biden yönetimi bu yıl Çin elektrikli araçları, yarı iletkenler ve çelik üzerine gümrük vergisi getirdi, ancak maliyetleri henüz fiyatlara tamamen yansımadı. Pasifik Yatırım Yönetimi Şirketi'nin (PIMCO) son raporu, gümrük vergisi etkilerinin gecikmeli olduğunu uyararak, önümüzdeki birkaç ayda ürün enflasyonunun aniden geri döneceğini belirtiyor. Eğer Federal Rezerv (FED) Eylül'de faiz indirirse, bu tam olarak gümrük vergisinin yol açtığı fiyat artışı dalgasıyla çakışabilir, enflasyon ikinci bir patlama yaşayabilir.
- İstihdam piyasası "çökmüş" değil, işsizlik oranı hala tarihi düşük seviyelerde. Piyasalarda istihdamın yavaşladığına dair spekülasyonlar olsa da, gerçek durum işsizlik oranının hala %4'ün altında ve saatlik ücret artış hızının %4,1'e ulaştığıdır. Federal Rezerv'in Temmuz ayı toplantı tutanakları, iki yönetim üyesinin faiz indirimine açıkça karşı çıktığını gösteriyor; bu kişiler, istihdam piyasasının hala güçlü olduğunu ve faiz indiriminin enflasyonun yeniden canlanmasını tetikleyeceğini düşünüyor.
Yukarıda belirtilenler ışığında, enflasyon tam olarak soğumadı, istihdam piyasası sağlam, gümrük tarifesi riski henüz serbest bırakılmadı, bu üç faktörün birleşimi, Eylül ayında faiz indiriminin "kapalı olduğu" anlamına geliyor.
Sonraki adımda Powell'ın muhtemelen vereceği "ağır sinyalleri" analiz edelim. Küresel Merkez Bankaları Yıllık Konferansı'ndaki temel hedefi oldukça net: piyasanın faiz indirimine dair beklentilerini baskılamak. Morgan Stanley'in iç raporu, Powell'ın faiz indirimine yeşil ışık yakmayacağını, aksine "veri bağımlılığına" vurgu yaparak piyasayı soğutacağına işaret ediyor. Bu, şunu ifade ediyor:
- O, Eylül'de faiz indiriminin olup olmayacağını belirlemenin Ağustos verilerine bağlı olduğunu ifade edebilir, ancak Ağustos'taki Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) ve istihdam verileri Eylül'de açıklanacak, bu da Eylül'deki faiz indirimi olasılığını aniden yarıya indirecektir.
- Enflasyonun hala risk taşıdığını ima edecek ve piyasalara fazla iyimser olmamaları konusunda uyarıda bulunacak.
- O, Trump'ın eleştirilerine dolaylı cevap verebilir - son zamanlarda Trump, "Powell'ın faiz indirimlerini çok yavaş yaptığı" konusunda defalarca suçlamalarda bulundu ve Federal Rezerv'in siyasi müdahalelerden etkilenmediğini kanıtlaması gerekiyor.
Eğer Powell şahin bir sinyal verirse ve enflasyon riskini vurgularsa, piyasa muhtemelen şöyle tepki verecek: ABD hisse senetleri, özellikle emlak ve teknoloji hisseleri büyük düşüşler yaşayabilir, dolar büyük olasılıkla güçlenecek, altın ve bitcoin kısa vadede çökebilir, çöp tahvilleri, REIT'ler gibi faiz oranlarına duyarlı varlıklar büyük risklerle karşılaşacak.
Şu anda pazar iki büyük kampa bölünmüş durumda: bireysel yatırımcılar faiz indirimine çılgınca bahis yapıyor (Amerikan bankalarının verilerine göre, bir hafta içinde 21 milyar dolar Amerikan hisse senedi fonlarına akış oldu, bireysel yatırımcılar gayrimenkul hisseleri ve kripto para satın alarak Federal Rezerv'in "likidite sağlamasına" bahis yapıyor); öte yandan Wall Street'in büyük bankaları sessizce geri çekiliyor (Barclays, Bank of America ve Morgan Stanley "faiz indirim olasılığının abartıldığını" uyarısında bulundu, Goldman Sachs ise müşterilerine "Eylül'de faiz indirimi olmama riskine" karşı korunma önerisinde bulundu).
Tarihsel deneyimler, bireysel yatırımcıların Wall Street ile karşı karşıya geldiğinde, nihai galiplerin genellikle kurumlar olduğunu göstermektedir. Peki, sıradan insanlar neye dikkat etmeli? Öncelikle, faiz oranlarına duyarlı varlıkların dalgalanma riskine dikkat edin; ikincisi, sonraki makroekonomik verilerin değişimini dikkatle izleyin; en önemlisi, mantıklı kalın - piyasa duygusunun etkisine kapılmamak için bu anda uyanık kalmalısınız.
#BTC# #Gate七月透明度报告发布#